Referanduma Doğru ...

Yalçın Soysevinç
Tarih 30 Temmuz 2010, 22:50
Bildiğiniz gibi 12 Eylül günü sandıklarda Anayasa Değişiklik Paketi'ni oylamaya gideceğiz. Adalet ve Kalkınma Partisi değişiklik önergelerini sunduğu için zaten evet yönünde top yekün çalışacaklar. Zaten bu ayki haberlerimiz arasında görebileceğiniz gibi bölge milletvekili İdris Güllüce'nin katıldığı bir toplantıyla Üsküdar'da çalışmaya başladılar . Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi tepe yöneticileri parti olarak evet yönünde oy kullanacaklarını belirttiler .

Hayır cephesinde ise Cumhuriyet ve Halk PArtisi ile Milliyetçi Hareket Partisi iki ayrı koldan hayır oylarını yükseltmek için çalışacaklarını görüyoruz.CHP bu çalışmada daha çok AKP'nin yasama , yürütmenin yanında yargıyıda el attığını ve burayı dizayn etme çalışmasını gündeme getiriyor.MHP'de benzeri çekincelerini sıralıyor ve muhalefetini yapıyor.

Ak parti çevreleri ve Başbakan Tayyip Erdoğan paketin ülkedeki demokrasiyi güçlendireceğin askerlerin işledikleri sivil suçlarda sivil yargıyla  yargılanmasını ve 12 Eylül cuntasının hukuki zırhı olan gecici 15.maddeyi kaldırmanın kamu çalışanlarının toplu sözleşme hakkının güvenceye kavuşmasını sağladıklarını hatırlatıyorlar. İletişim özgürlüğünün anayasal güvenceye kavuşmasını ve Anayasa Mahkemesine HSYK'ya meclisinde atama yapabilmesini demokrasinin gereği sayıyorlar . Hayır cephesi ise bunun yasamanın yargıyı kuşatması ve ele geçirmesi olarak değerlendiriyorlar . Kanımca katılım çok düşük olacak. Ve belirleyici bir anketi geçenlerde Haber Türk gazetesinde gördüm . Yanlış anımsamıyorsam Eğitim - Bir sen . 3000 kişiyle bir anket yapmış . Baş örtüsü ile ilgili yasakların kalması konusu sorulmuş . Katılımcıların %53 tüm kamuda yasağın kalkmasını %13 sadece üniversitlerde yasağın kalkmasını savunurken %26lık bir kesim yasağın kalmasını savunmuş. Bence bu anasayasa Referandumunda baş örtütüsü yasağının kalması için uğraş veren hükümetin hep yargıya takılmasından dolayı bu yasağın kalkmasını isteyen oy oranını evet şeklinde göreceğiz . Çünkü bu kesim referandumu ciddiye alacak ve oyunu kullanmaya gidecek .

CHP tarafında ise Kemal Kılıçdaroğlu sayesinde bir toparlanma var. Bu oylamayı AKP'yi gönderme ve yeni bir umut verme şekline sokmaya çalışacaklar .Benim izlediğim ve önem verdiğim bazı görüşler var . Referanduma evet vereceği halde ilk seçimlerde CHP'ye oy vereceğini söyleyen insanlar görüyorum. Türkiye'de azımsanmayacak bir şekilde parti bağı kurmadan oy kullanan bir kesim var. Onlar bir dönem ANAP'ı iktidara taşıdı , bir dönem oyları eşit paylaştırdı . Bir dönem Refah'ı bir dönem DSP'yi tercih etti . Bu kesim son sekiz yıldır AK parti'yi tercih ediyor . Yıllardır ilk defa CHP AKP'yi zorlayacak bir çizgiye geldi. Vatandaşın bir kısmı ilk defa CHP'ye oy verebileceği düşünüyor (yüzde 21 hariç o zaten hep var).Referandum da evetler çok çıksa bile ilk seçimlerde AKP ile CHP'nin kafa kafaya oy alabileceğini MHP'nin barajın hemen üstünde olabileceğine inanıyorum .Ve referandumda MHP tabanının büyük oranda evet oyu kullanacağını düşünüyorum. Bence Referandum sonucu hangi tarafın seçmenini oy kullanmak için sandıklara taşıyıp taşıyamadığı belirleyecek.O gün sandıklarda yapacağımız ziyaretlerde bunu anlayacağız.Ve sonuçların açıklandığı saatlerde oy kullanmaya gelenlerin yüzdesini göreceğiz. Ama en önemli temennim İnegöl Dörtyol gibi bazı yerlerde  yaşanan Türk Kürt ayrışması ve çatışması yaşanmaz.Bundan fayda umanların siyaseten zarar göreceğini düşünüyorum. Referandum ve seçim döneminde siyasilerden beklentimiz aşağıdaki öykü gibi davranmaları..

BİR ÖRNEKLE MEVLANA VE HACI BEKTAŞI -VELİ YAKALŞIMLARININ FARKI..

Bir adam kötü yoldan para kazanıp bununla kendisine bir inek alır.Neden sonra, yaptıklarından pişman olur ve hiç olmazsa iyi bir şey yapmışolmak için bunu Hacı Bektaş Veli'nin dergâhına kurban olarak bağışlamak ister.O zamanlar dergâhlar aynı zamanda aşevi işlevi görüyordu. Durumu Hacı Bektaş Veli'ye anlatır ve Hacı Bektaş Veli ' helal değildir ' diye bu kurbanı geri çevirir.Bunun üzerine adam Mevlevi dergâhına gider ve ayni durumu Mevlana'ya anlatır .Mevlana ise ;bu hediyeyi kabul eder.Adam ayni şeyi Hacı Bektaş Veli'ye de anlattığını ama onun bunu kabul
etmemiş olduğunu söyler ve Mevlana'ya bunun sebebini sorar.Mevlana şöyle der:Biz bir karga isek Hacı Bektaş Veli bir şahin gibidir. Öyle her leşe konmaz.O yüzden senin bu hediyeni biz kabul ederiz ama o kabul etmeyebilir.Adam üşenmez kalkar Hacı Bektaş dergâhı'na gider ve Hacı Bektas Veli'ye,Mevlana'nın kurbanı kabul ettiğini söyleyip bunun sebebini bir de Hacı Bektaş Veli'ye sorar.Hacı Bektaş da söyle der:Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise Mevlana'nın gönlü okyanus gibidir.Bu yüzden, bir damlayla bizim gönlümüz kirlenebilir ama onun engin gönlü kirlenmez.Bu sebepten dolayı o senin hediyeni kabul etmiştir.

Bu haber 1369 defa okunmuştur.
Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
YAZARIN DİĞER YAZILARI