Asgari ücret değerlendirmesi

Yalçın Soysevinç
Tarih 30 Aralık 2017, 15:58

Asgari ücret değerlendirmesi

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Jülide Sarıeroğlu tarafından yapılan açıklamaya göre 2018 yılında asgari ücret, yüzde 14.2 artışla, brüt 2029, net 1.603 lira olacak.

ASGARİ Ücret Tespit Komisyonu, 2018 yılı asgari ücret rakamını belirlemek üzere dördüncü kez toplandı. Komisyon toplantısının ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu açıklama yaptı. Sarıeroğlu; "Asgari ücreti belirleme çalışmaları 1 ay boyunca sürdü. Uzun süren müzakere süreci ardından nihayete erdirdik. Komisyonun çoğunluğuyla karar verdik. Bu yüzden müzakereler uzun sürdü. Brüt olarak 2029 lira, net 1603 lira olacak. Artış yüzde 14,2 olacak. 2016'dan itibaren başlattığımız asgari ücret desteği 2018'de de sürecek." dedi. 

 

 

Brüt maliyet 2029 lira iken işsizlik sigortası ve damga vergisi gibi maliyetler külfeti artırıyor. Sigorta primini ve gelir vergisini saymıyorum bile. Bence hükümet dağıtamadığı kadar işsizlik pirimi topluyor acilen bu oran düşürülmeli ve gelir üzerinden alınan damga vergisi acilen kaldırılmalı sıfır olmalı.

İşçi kesimin aldığı para anasının ak sütü gibi helaldir ama devletin işveren üzerinde ki mali baskısı da azaltılmalıdır.

Her halde hepiniz farkındasınız inşaatlarda çalışan evlere işe gelenlerin yanında çalışan tekstilde çalışan hatta Topkapı da matbaalarda çalışan pek çok sigortasız yabancı kaçak işçi var. Bu yabancı çalışanlar bıkıp Avrupa ya kaçak gitmenin yollarını arıyorlar. Neden mi bunlar 1000 lira bile etmeyen maaşlarla çalıştırılıyor da ondan. Evlerde bakım hizmeti yapan her milletten çalışan kadınları saymıyorum bile zira ülkemiz kadınları bu işleri yapmıyor nedense. Ev bakımında maaş belli 600 dolar sigorta vergi hak getire.

 

2016’da yaşadığımız turizmdeki duruş bitti, Türkiye’ye turist akını gelmeye başladı ve döviz girişi olmuş oldu. İhracatımız nispeten çoğaldı ve devletin de verdiği mali genişlemeyle birlikte verdiği desteklerle ekonomide biraz tüketim bazlı da olsa bir büyüme trendine girdik

 

Tüketim bazlı büyüme çok çeşitli olumsuz etkiler yapıyor. En büyük problemimiz tasarruf yapmayan bir ülke olmamız. Ekstra kazandığımız 100 liranın ancak 12 lirasını tasarruf edebiliyoruz. Bol miktarda para harcıyoruz. Biz hak etmediğimiz vaziyette, ürettiğimizin çok üstünde tüketiyoruz. Tüketim bazlı büyüme cari açığı da artırıyor. Dolayısıyla cari açık ve dış borçla birlikte sonuç dolara yansıyor, dövize yansıyor. Tüketimle büyümek yerine yatırımla büyümeyi tercih etmek zorundayız. Büyüme istihdama yansımıyor. İstihdama yansıyabilmesi için bu büyümenin, yatırımların artıyor olması lazım. Yani tüketimden çok yatırımın artıyor olması lazım.

 

 

Dördüncü çeyrek henüz açıklanmadı ama yüzde 6’yı iyi bir büyüme hızı olarak düşünüyorum. En büyük olumsuzluk, enflasyon 2004’ten beri yaşadığımız en yüksek enflasyon oranını yakaladık. Tüketimdeki büyük artışlar, döviz kurlarının özellikle doların çok oynak olması ve yükselmeye başlaması girdi maliyetlerini artırarak yükselişe sebep oldu.

 

 

Asgari ücreti daha da yukarı çıkartırsak işsizliği artıracağız. İşveren açısından baktığımız zaman maliyet arttığı süre içinde çalıştıracağı işçi sayısını azaltacak. Eğer dışarıdakiler çok fazlaysa zaten içerdekilerin de ücreti düşer.

Peki dışarıda bu kadar işsiz varken, biz içerdekilerin ücretini nasıl yükseltebiliriz? İş veren bir süre sonra 'kusura bakmayın sizi çıkartıyorum 2 kişi yerine 1 kişi istihdam ediyorum ve içerdeki daha çok çalışsın' diyebilir. Onun için dışarıdaki istihdamı artırmayı, işsizliği düşürmeyi çalışmalıyız ki asgari ücreti ilerde yükseltebilelim. Bunun başka türlü çaresi olmaz.

 

Bu haber 713 defa okunmuştur.
Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
YAZARIN DİĞER YAZILARI