Kemalettin Tuğcu Çengelköy de anıldı

Kemalettin Tuğcu Çengelköy de anıldı

Tarih 20 Ekim 2018, 10:34 YazdırBu haberi yazdır

18 Ekim 2018, Perşembe günü 12.00’de mezarı başında yapılacak törene ailesi, dostları ve okurları katıldı.

Kemalettin Tuğcu Çengelköy de anıldı


Türkiye’de 1945-1985 yılları arasında kitapları çocuklar tarafından en çok okunan Kemalettin Tuğcu, vefatının 22. yılında Çengelköy Mezarlığı’nda ailesi ve Çocuk Vakfı’nca düzenlenen törenle anıldı. 18 Ekim 2018, Perşembe günü 12.00’de mezarı başında yapılacak törene ailesi, dostları ve okurları katıldı.

Mustafa Ruhi Şirin yazar hakkında yaptığı eser konusunda bilgi verdi değeri konusunda konuşma yaptı Kemalettin Tuğcu’nun çocuklara roman okumayı nasıl sevdirdiğini hatırlattı. Söz verdiğim eseri yaptım ve Kültür Bakanlığı basılmasını sağladı ailesine hediyemdir dedi.


Beyazıt Kütüphanesi Programı

Kemalettin Tuğcu’nun vefatının 22. yıl dönümü nedeniyle aynı gün 14.00’de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Beyazıt Kütüphanesi’nde anma programı düzenlendi. Programda Tuğcu’yla ilgili hazırlanan tanıtım videosu izlenedi. Gülten Dayıoğlu, Prof. Dr. İnci Enginün, Dr. Fatih Erdoğan, Mustafa Ruhi Şirin, Nemika Tuğcu ve Mehmet Nuri Yardım’ın konuşmacı olduğu oturumdan sonra Kemalettin Tuğcu/ Çocuklara Okumayı Sevdiren Yazar kitabının tanıtımı yapıldı.

 

KEMALETTİN TUĞCU

Çocuklara Okumayı Sevdiren Yazar

Kitabında Yer Alan Yazarların Görüşleri

“Yazarken yazdığım hayatı yaşayıp avunuyorum.”

Kemalettin Tuğcu

“Kemalettin Tuğcu görevini yapmış bir insandır. Gerçekten de onun eserleri, çocuklara bir duygu eğitimi vermiştir.”

İnci Enginün

“Kemalettin Tuğcu bizlere acı aşısı yapmıştır.”

Gülten Dayıoğlu

“Kemalettin Tuğcu’nun eserlerine baktığımızda fevkâlade yoğun bir duyarlılık görüyoruz. Topluma dönüp baktığımız vakit, en çok acı çeken kitlenin yoksul kesim olduğunu gördüğümüz gibi. Bu ikisi zannediyoruz yoğun duyarlılık potansiyeliyle Kemalettin Tuğcu’yu o tarz mahallelere, o tarz insanlara itmiştir.”

Selim İleri

“Gülten Dayıoğlu, bizim kuşağın Kemalettin Tuğcusu’dur. Bu benzetmeyi, iki yazarın yapıtlarında koşutluklar gördüğüm için yapmıyorum. Kemalattin Tuğcu, küçük okurunu yüreğinin tam ortasından vurur, acıma-acındırma duygusunu bütün olanaklarıyla kullanır. “Sömürür” diyemiyorum, çünkü Kemalettin Tuğcu’yu “sömürü”nün çirkin kıyılarına uzanan bir yazar olarak görmüyorum. Onun çocuk edebiyatımızda önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum.”

Ülkü Tamer

“? Tuğcu, Durbaş’ın çocukluk yıllarının Pekos Bil, Kinova, Binbir Roman, Kızıl Maske, Mandrake gibi adı büyülü arkadaşlarının başta gelenidir. Ve Durbaş, daha o yıllar şiire gönül düşürmeden, bir Tuğcu hayranı olarak öyküler yazmaya çalışmaktadır.”

Refik Durbaş

“Kemalettin Tuğcu, çok okundu, çok sömürüldü; bir o kadar da küçümsendi. Onu duygu sömürüsü yapmakla suçlayanlar çıktı. Kitaplarının bunca ilgi görmesini kıskananlar oldu. Kitaplarının çocuklar üzerinde kötü etkiler yaptığını söyleyenler oldu.”

Erdal Öz

“Türk çocuk edebiyatında beğenin beğenmeyin önemli bir fenomen var: Kemalettin Tuğcu. Ben ilkokul döneminde Zavallı Büyükbaba’yı okur ve ağlardım.”

Tarık Dursun K.

“Hiç kimse Tuğcu romanlarının niçin bu kadar popüler olabildiğini araştırmıyor; kendilerinin beğenmediği şeylerin okuyucu kitlesi için de beğenilmemesi lazım geldiğini söylemekle yetiniyor.”

Erol Güngör

“Kemalettin Tuğcu, yaşamın hergün yeni bir tasını tattığım, kentimin yepyeni köşelerini keşfettiğim, sokakların olduklarından büyük göründüğü, hafta sonları eve çıktığımda, bana hapishane gibi gelen okuldan azat olma keyfiyle, yollarını ellerim cebimde ıslık çalarak arşınladığım, Kadıköyü efsunlu sandığım yıllarımın en önemli kişilerinden biriydi.”

Ali Sirmen

“Kemalettin Tuğcu’nun sadece çocuklar için yazdığı 1955 sonrasında Türkiye’de bugünkü anlamıyla modern çocuk edebiyatı henüz gündeme gelmemişti. Tuğcu, çocuk kitaplarıyla çocuk sahnesine çıkar ve 1980’li yılların ortalarına kadar çocuklar tarafından en çok okunan yazar olma özelliğini sürdürür.”

Mustafa Ruhi Şirin

“Yavrutürk, Binbir roman, Resimli Roman, Çocuk Haftası gibi dergilerde tefrika edilen romanlarıyla da çocuklara okuma ve süreli yayınları izleme alışkanlığı edindirdi.”

Nemika Tuğcu

“Genç kuşaklara kitap okumayı söktürmüş bir yazar.”

Turan Yüksel

“Kemalettin Tuğcu, eserlerinde, ötekileştirilen, toplumun dışına itilen ve yaşamsal daireleri sınırlandırılan bireylerin trajik yazgılarını sosyal gerçeklikler aracılığıyla dile getirir.”

M. Fatih Kanter

Çocukluğunu/ilkgençliğini 1960’lı yıllarda yaşayanların vazgeçilmez yol arkadaşlarından biriydi Kemalettin Tuğcu? Kemalettin Tuğcu, yalnızca yazınsal değil; aynı zamana toplumsal bir fenomenin adıydı. Bu adın çevrsine oluşan büyülü bir hale vardı sanki. “Kemalettin Tuğcu okumak” şeklinde bir deyiş de dolaşırdı dillerde.”

Hülya Soyşekerci

“Tuğcu hikâyelerini bir umut anlatısı olarak görmek diğer seçenekler yanında daha uygun görünmektedir.”

Vefa Taşdelen

“Tuğcu’nun eserlerinde birbirine oldukça benzeyen özellikler göze çarpmaktadır. Üvey Anne adlı hikâyede olumlu üvey anne tipini Birsen Hanım sembolize ederken. Üvey Baba adlı eserde bu figür neredeyse aynı özellikleri taşıyan Güher Hanım’ın şahsında ortaya konulur? Üvey Anne adlı hikâyede Hayriye Hanım’la, Üvey Baba adlı eserde ise Halil Güneşli ile yansıtılır...”

Ayhan Selçuk

“Kemalettin Tuğcu romanlarını okuyan çocuk ve ilk gençlik çağı okurları, aile bağları, akrabalık ilişkileri, alın teri çalışma, sabretme azim, sebat ve bütün bu güzellikleri insana kazandıran eğitimin önemini, bu kavram ve kurumlara yapılan vurgularla daha çabuk ve kalıcı bir şekilde öğrenirler. Genellikle aile bireyleri ve akrabalar, birbirlerine tutku derecesinde düşkündürler.”

Nezahat Özcan

“Tuğcu’yu çok ağladığı için eleştirenler de oldu. Üstelik zaman zaman onu ve dört yüzü aşkın kitabını yok sayacak kadar arttı bu eleştirilerin dozu. Edebi niteliğinin yüksek olmaması, tiplemelerindeki yüzeysellik ve şematizmi onun suçu değil ki, o edebiyat yapma kaygısı içinde değildi, hayatını yazıyordu. Kemalettin Tuğcu çocuk edebiyatımızın önemli kilometre taşlarından biridir.”

Fatih Erdoğan

“Tuğcu romanlar genç-yetişkin okur için, dahil olmaya çalıştığı ve hızla modernleşen yetişkin dünyasının toplumsal yapısını kavramaya ( her ne kadar kurmaca bir zeminde de olsa ) yardım eden, yol gösteren metinler olarak görülebilir.”

Melike Sıla Arlı

“Yazarlara güven duymayı en çok onun saflarından öğrendik. Kötüler nasıl olsa cezasını çektiğine göre bize sadece iyi olmak düşerdi.”

Fatma Karabıyık

“Kemalettin Tuğcu’nun duygu yüklü yapıtlarının gün ışığına çıktığı dönemlerde sinemamız da içerik olarak duygusaldır.”

Mehmet Güler

“Kemalettin Tuğcu’yu edebiyat çevresi hiçbir zaman ciddiye almadı ama o da hiçbir zaman kendisini bir “yazar” olarak görmedi.”

Nebil Özgentürk

“Köprüaltındaki bir çocuk, küçük bir çırak, kötü kalpli bir üvey anne, köşkün şımarık çocuğu, evden kaçan ve pazarda büfecilik yapan serseri ruhlu ama iyi kalpli ufaklık? ve sonunda hep iyilerin kazandığı bir solukluk romanların yazarı artık yok.”

Mevlâna İdris Zengin

“Kemalettin Tuğcu, kitaplarıyla bir nesle okumayı sevdirdi.”

Kemal Sayar

“Kemalettin Tuğcu’nun romanlarını okuyarak büyüyen bir insanın kötü olmasına imkan yoktur. Doğamızda var olan o temiz, o insancıl, o saf duyguyla bizi daha çok sevgiye yöneltmiştir. Hatta yoksulluklarımızı, yoksunluklarımızı karşılaşmakta bize direnç vermiştir.”

Bedri Koraman

 

“Kemalettin Tuğcu okumak diye bir söylem vardı. Çünkü ayrıcalıktı o sıralar Kemalettin Tuğcu okumak.”

Betül Tarıman

“Bugün onu, bana daha ilginç kılan yanı ise şehir hayatına, İstanbul hayatına gösterdiği sevgidir. Köprüaltı çocukları, yeraltı tünelleri, dilenci çeteleri, seyyar satıcılar, okul hayatı, şehrin karanlık köşeleri gibi şeyler. Kara Kitap’ı yazarken ondan bir şeyler öğrendiğimi şimdi sevgiyle düşünüyorum.”

Orhan Pamuk

“Tuğcu kitapları başka hayatların meselelerini ortaya koyma üslubuyla gözleri ve gönülleri farklı bir açıdan görmeye açar.”

Cihan Aktaş

“Yoksul ve kimsesiz kahramanların okuyucuda acıma duygusu uyandırdığı ve çocuk okurun çevresine daha duyarlı olarak bakmasını sağladığı da söylenebilir. Tuğcu, eserlerinde çocuğu aşağılayan insanlara yönelik toplumsal eleştirilerde de bulunur.”

Tacettin Şimşek

“Tuğcu anlatılarında engelliler genellikle güçlendirmeye, teşvik edilmeye ihtiyacı olan kişiler olarak çizilmişlerdir.”

Ayfer Gürdal Ünal

“Uzun bir dönemin yazarıdır Kemalettin Tuğcu.”

Mustafa Uçurum

“Türk çocuk edebiyatında 60’lı yıllardan bu yana Kemalettin Tuğcu’nun ve daha başka yazarların kitaplarında özürlü çocuk motifi ve ölümün acı sonuçları sıkça konu edilmiştir. Ancak bu kitaplar çoğunlukla duygusal dürtülerin uyanmasına, duyarlı olan çocuklarda acıma duygularının gelişmesine neden olmuştur.”

Selahattin Dilidüzgün

“Kemalettin Tuğcu, eserleriyle birlikte, ard arda büyüyen birkaç kuşağa okuma zevki ve alışkanlığının aşılanmasının yanı sıra, umut ışığı da olur.”

Medine Sivri

“Kendi adıma söyleyeyim, hayatımın en manalı uğraşı olan okuma alışkanlığını bana kazandıran ve okumayı sevdiren ilk okuma durağı Tuğcu’nun kitapları olmuştur.”

Turan Karataş

“İyilik ağacından olduğu kesin kaleminin.”

Mehmet Aycı

“Kemalettin Tuğcu beni ağlatamadı.”

Mustafa Balel  “Dosdoğru gireyim konuya: Evet, Kemalettin Tuğcu damgası yemişlerdenim.”

Murat Yalçın

“Geceleri başımı yorganın altına sokup ağladığım hikâyelerin babası Kemalettin Tuğcu yok artık.”

Gani Müjde

“Bizim Kemalettin Tuğcularımız vardı / Bir de camların buğusuna yazı yazma imkânı”

Yılmaz Erdoğan

“Sahi, sadece bana değil dünya güzeli ülkemde milyonlarca çocuğa yıllar boyu kitap okutan, hepimize edebiyatı sevdiren yazar Kemalettin Tuğcu acaba kimdi?”

Mehmet Nuri Yardım

Bu haber 2119 defa okunmuştur.
Facebook  Twitter  FriendFeed  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
DİĞER HABERLER