Çengelköy’lü yazar Emine Elgün’ü tanıyalım

Çengelköy’lü yazar Emine Elgün’ü tanıyalım

Tarih 28 Aralık 2015, 12:33 YazdırBu haberi yazdır

Uzun yıllardır Çengelköy de oturan yazar Emine Elgün ile bir araya geldik ve okuyucularımızın onu tanıması için kendisini tanıtmasını istedik.



Uzun yıllardır Çengelköy de oturan yazar Emine Elgün ile bir araya geldik ve okuyucularımızın onu tanıması için kendisini tanıtmasını istedik.


Ben öğretmen-yazar Emine Elgün. 20 yıl sınıf öğretmenliği yaptım. Yazma yeteneğimi sonradan keşfettim. Daha doğrusu hayat keşfettirdi bana.

Çocukluğumdan başlayarak, çok sevdiğim mesleğimden istemeden ayrılmayı düşünene kadar yaşadığım yoğun korkular,   beni öyle bir çıkmaza sokmuştu ki? Ucu çıkmaz bir sokak olan kapkaranlık bir tünelde gibiydim. Çıkış yoktu. Oradan çıkmayı ve hayatımı değiştirmeyi düşünürken ve bunu nasıl yapacağımı bilemezken  

yıllar geçti.  Taa ki isteğim ve iradem dışında emekli olmaya karar verdiğim o yaz karşıma çıkan  kitaba kadar..

O kitapta okuduğum cümleler, beni kendimle tanıştırdı. KORKU olmadığımı, SEVGİ olduğumu fark ettirdi bana. Hayatımı 180 derece değiştiren ve beni bugün bulunduğum yere getiren bu cümleler oldu:

“Tanrı bize güç,sevgi ve sağlam bir aklın ruhunu verdi. Korktuğunuz biri mi var? Tanrı bizimleyse kim bize karşı olabilir?

                                                                                               Yüzde Yüz Düşünce Gücü

                                                                                               Jack Ensign Addington

                                                                                               Sf:128

Zihnimdeki korkular yüzünden üzeri örtülen ve o zamana kadar fark etmediğim yazma yeteneğim su yüzüne çıktı ve ben durmadan yazmaya başladım.

İlk kitabım hayatımı anlattığım, ‘Korkudan Sevgiye..’ adlı eserim.


Kitabı yazmamdaki amacım, ruhumuzun KORKU olmadığını, SEVGİ olduğunu, sevgiden yapıldığı gerçeğini vurgulamak içindi. Bugün milletçe yaşadığımız ve tüm dünya insanlığının, özellikle İslam ülkelerinin yaşadıkları sorunların, acıların, savaşların kökeninde KORKU yatıyor. Korkunun nedeni ,dünyayı yöneten bir avuç insanın, çıkarlarını gerçekleştirmek için, İslam ülkelerini ve oralarda yaşayan insanları kendilerine köle yapmak istemeleri?Bu yüzden binlerce insan, öldürüldü. Ülkesini terk etmek zorunda bırakıldı, savaş mağduru oldu. Ne yazık ki ülkemiz de bundan nasibini aldı.

İnsanlığın ve özellikle dünyayı avuçlarının içinde döndürdüklerini sanan egemen güçlerin fark etmesi gereken şey, hepimizin BİR olduğumuz, aynı RUHU taşıdığımız gerçeği. Bu yüzdendir ki, birimizin acısından diğerimiz de etkileniyoruz. Şimdi bunun farkında olmayan ve kendilerini GÜÇ! Lü sananlar, bir gün gelecek yanıldıklarını anlayacaklar. Bundan eminim.


Yazmak benim için tutku. Lakin öğretmenlik de öyle.  İçimde yarım kalan öğretmenlik aşkımı bir nebze olsun gidermek için şu anda ACCESS BARS eğitmenliği yapıyorum.  ACCESS CONSIOUSNESS bilince giriş demek. Bilince giriş, hayatla (Yaradan’la) BİR ve BÜTÜN olmamızı sağlayan sistem. Bugüne kadar yaşadığımız ve yaşamakta olduğumuz tüm sorunların, acıların, sancıların, hastalıklarımızın nedeni, Yaradan ı kendimizden ayrı tuttuğumuz için..

Yaradan ı kendimizden ayrı zannettiğimizden diğer herkesi de kendimizden ayrı zannediyoruz. Çünkü O’ nu bize yanlış öğrettiler. Şimdi unuttuğumuz, bize unutturulan bu durumu yeniden hatırlama zamanı?Çünkü mutluluğumuz, huzurumuz buna bağlı. Access Bars

öğretmeni olmayı seçmemin nedeni, Access in sunduğu araçlar, buna hizmet ettiği için, yani hayatla, bilinçle yeniden bütünleşmemizi sağladığı için. 


Bars, başımızdaki 32 noktanın adı. Adına bar dediğimiz ve her biri değişik işlev yapan bu noktaların adlarından bazıları şöyle:

İmpland, para, kontrol, yaratıcılık, bağlantı yaratma, yaşam formu yaratma, huzur, dinginlik, neşe, hüzün, beden, şifa?

Bu noktalara parmak uçlarımızla hafifçe dokunduğumuzda oralarda biriken elektrik yükleri  ( bize öğretilen her şey) silinir. Bu tıpkı klavyenin tuşlarına basıp bilgisayardaki artık bize hizmet etmeyen bir dosyayı silmeye benzer. Bunu yapmadığımızda nasıl ki zamanla bilgisayar şişip çöküyorsa, BARS yapmadığımızda da bedenimiz çöküyor. Yani hastalanıyor. Örnek verecek olursam, para barına dokunduğumuzda, parayla ilgili bakış açılarımız, yargılarımız,  düşüncelerimiz, duygularımız, inançlarımız silinir. Çünkü bunlar bize hizmet etmez. Bize paranın gelmesine, akmasına engel olurlar. Silinen yerde açılan alana zaten içimizde var olan gerçeklik dolar. Nedir bu gerçeklik? Bildiğimizi unuttuğumuz kendimiziz bu gerçeklik. Access,  içimizdeki zaten var olan potansiyelin açığa çıkmasını sağlar. Bizi bize geri verir. Access, ne bildiğimizi bildiğimizle ilgilidir. Dışarıdan her hangi bir enerji aktarması yoktur.


Bilince uyanmaya hizmet ettiği için Access i seviyorum.

Sevgilerimle..

Yazar ? Access Bars öğretmeni

Emine Elgün

[email protected]

facebook/bilince uyanmak

Bu haber 700 defa okunmuştur.
Facebook  Twitter  FriendFeed  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
DİĞER HABERLER